Tek ebeveyn tek dil kuralını duymuşsunuzdur belki. Eğer anne veya baba bir bebekle düzenli ve tutarlı şekilde iki ya da daha fazla dil konuşursa, çocuk belirli bir yaşa geldiğinde bu dillerin hepsini anlama ve kullanma kapasitesine sahip oluyor. Burada dikkat edilecek olan konu, çocukla iletişimi olan ebeveynlerin öğretecekleri dili benimsemesi ve çocuğa hitaben yaptığı konuşmalarda diğer dile geçmeden hep bu dili konuşmasıdır.
Bu konuda yapılan araştırmaların sonuçlarına bakıldığında, bebeklerin anne karnındayken bile kendi ana dilini diğer dillerden ayırabildiğini gösteriyor. İnsan, dil öğrenirken kendi ana dilini beynin anadil için ayrılan bölgesine kaydediyor.
Aslında beyinde bulunan bu anadil bölgesi genel olarak 10 yaşına kadar aktif olarak kullanılıyor ve bu yaştan sonraki dil öğreniminde ise beynin daha farklı yerleri kullanınıyor. Belki de belli yaştan sonra dil öğrenmek bundan dolayı zorlaşıyor. Zorlaşmanın yanında dilin daha çabuk unutulması da söz konusu olabiliyor.
Doğumdan 3 yaşa kadar olan süreçte bebekler otomatik olarak etrafında konuşulan dilleri öğrenirler. İki veya daha fazla dil ile büyüyen çocuklar daha geç konuşmaya başlaması ise doğaldır. Bilinmelidir ki 5-6 yaşlarından itibaren sürekli yabancı dil ile iç içe olan bir çocuk da anadili gibi bu dili konuşabilir.
Yabancı dili sıkça kullanmak, onu öğrenmeyi kolaylaştırır ve unutulmasını önler. Eğer çocuğun çevresinde düzenli olarak yabancı dil konuşulmazsa, kaç yaşında öğrenilmiş olursa olsun bu dil zamanla unutulacaktır. Bundan dolayı çocuklarımıza öğrendikleri yabancı dili kullandırmalı ve sürekli pratik yaptırmalıyız. Bunu evde yapmak her ne kadar zor olsa da, bazı yabancı dil kulüpleri ve etkinlikleri bu kapsamda tercih edilebilir.